Demokrasinin Tapusu: Delege Seçimi ve Çiğli Gerçeği Her yeni başlangıcın adıdır delege seçimi… Kimi zaman bir yenilenme, kimi zaman ise köklü bir değişimin habercisidir. Ancak bu sürecin en net ve..
Demokrasinin Tapusu: Delege Seçimi ve Çiğli Gerçeği
Her yeni başlangıcın adıdır delege seçimi… Kimi zaman bir yenilenme, kimi zaman ise köklü bir değişimin habercisidir. Ancak bu sürecin en net ve tartışmasız yönü şudur: Cumhuriyet Halk Partisi’nde delege seçimi, demokrasinin tapusudur.
İzmir’de, her dönem olduğu gibi, en yoğun tartışmaların, en yüksek seslerin çıktığı ilçelerin başında Çiğli gelir. Bu, hem partinin dinamizmini hem de üyelerinin sürece olan yüksek katılımını gösterir. Ancak ne yazık ki, geçtiğimiz dönem ara verilen bazı alışkanlıkların yeniden gün yüzüne çıkmaya başladığına dair söylentiler dolaşmakta.
Özellikle son günlerde, partiye üye olan işçilere mobing uygulandığı iddiaları gündeme geliyor. Bu iddiaların merkezinde ise bir meclis üyesinin olduğu ifade ediliyor. Umarım bu durum, yanlış anlaşılmış bir söylentiden ibarettir. Çünkü bu tür yaklaşımlar, partimizin temel ilkesi olan halkçı ve katılımcı demokrasiyi zedeleyen, kabul edilemez tavırlardır.
Utku Gümrükçü döneminde elbette eleştirilecek pek çok konu olabilir. Ancak hiçbir zaman işçinin oyu bir ekmek pazarlığı haline getirilmemiştir. Bugün yeniden ortaya çıkan bu tavrın geçmişin yanlışlarına dönüş olmamasını temenni ediyorum.
CHP’yi uzun yıllardır yerel ölçekte takip eden biri olarak şunu net bir şekilde ifade etmeliyim: Yerelde belediye yönetiminin muhalif olduğu bir ilçe başkanlığı, hem işçi hakları açısından hem de yerel demokrasi adına bir güvence işlevi görür. Tıpkı elektrik sistemindeki şalter gibi, yanlış gidişatı engelleyen bir mekanizma olur.
Bunun en yakın örneğini geçtiğimiz dönem yaşadık. Belediye başkanı ve ilçe başkanının aynı cephede yer alması, kimseyi doğrudan suçlamadan söylüyorum, denetim mekanizmasını zayıflattı. Belediye başkanının her adımına “evet” diyen bir ilçe yönetimi, zaman içinde yanlışlara ortak olabilir.
Oysa gerektiğinde “Bu yol yanlış” diyebilecek bir ilçe başkanı ve yönetimi, sadece bugünü değil, partinin geleceğini de kurtarır. Çünkü bu parti, biatla değil, eleştiri kültürüyle, ortak akılla ve emekle büyür.
Delege seçimleri, bugüne değil, geleceğe yapılan yatırımlardır. Temennim odur ki, bu süreçte demokrasi kültüründen, eşitlikten ve partili emekçilere saygıdan bir adım bile sapılmadan, CHP bayrağı daha da yükseklere taşınır.
Nihat Coşkun
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)