Kültür-Sanat

DİGEM “ZAFER KURTULUŞ VE HÜRRİYET”

Millet olmak için yek yürek olan bir halkın önünde duvarlar örülemez. Kurtuluş savaşı ruhu defalarca tiyatro sahnelerinde oynansa da her defasında aynı inanç ve zafer ruhunu hissetmek mümkün. Sadece sahnelenen..

DİGEM “ZAFER KURTULUŞ VE HÜRRİYET”

Millet olmak için yek yürek olan bir halkın önünde duvarlar örülemez. Kurtuluş savaşı ruhu defalarca tiyatro sahnelerinde oynansa da her defasında aynı inanç ve zafer ruhunu hissetmek mümkün. Sadece sahnelenen bir oyun olmaktan öte aynı ruhu taşıyanların anımsamalarıdır aslında.

Didim Belediyesi Digem sanat akademisi tiyatro ekibinin genç yüreklerine sığmayan coşku ile sergiledikleri Zafere İnanan kadınlar tiyatro oyunu beklenenin üzerinde büyük bir ilgi topladı. Kahraman kadınların kısa hikayelerine ve kurtuluş savaşına verdikleri büyük desteğin anlatımlarına yer verildi. Cephede ve cephe gerisinde kadınların verdiği mücadelenin anlatıldığı oyunda her kadın kahraman kendisini anlattı. Tiyatro oyunundan çok bizi ilgilendiren konu gençliğin aynı zafere nasıl sahip çıktığı. Didim Belediyesi bize göre kültür ve sanat alanında yeni projelerle gençlere yer vermeli. Çocuk ve gençlere verilen önem ile Sosyal demokrat belediyeciliğin temel taşı olmalı. Değişim söylemlerinin yoğun dillendirildiği bu yeni dönemde bu değişimlerde gençlerin önü açılmalı, sanatsal etkinliklerde değişime giden yol nakış gibi işlenmelidir.

Toplumsal hassasiyetlerin en iyi dillendirildiği kültür sanat alanı Cumhuriyetçiğinde yeni nesillere aktarılmasının en önemli kaynağı. Bu tiyatro aslında yönetimin de zafere inanan ve mücadele veren kadınlara ve Cumhuriyete bakışını da ortaya koymuştur. Bir kent kültür ve sanat alanında geliştikçe siyasal açıdan da düşünen bir kitlenin oluşumuna katkı verir.

Osmanlıdan başlayan anlatım tiyatroyu aslında daha derin bir kurguya taşıyor. Osmanlı ve sonrası kurulan Cumhuriyet arasındaki geçen zaman aslında zafere giden hikayeyi özetliyor. Genç oyuncuların başarılı performansı bizce ezber gücünden değil aynı inanan ruhu yaşamalarından ve yüreklerinde taşımalarından geliyor. Gaziler günü için sergilenen oyun sahneyi de etkilemiş görünüyor. Oyunun başlaması ile ağlamaya başlayan gazi ve yakınlarının gözyaşları oyuncuların göz yaşları haline dönüştü. Gaziler ve genç oyuncular arasında kurulan o güçlü bağ aslında zafere inanan kadınların o güçlü inanmış ruhu idi. Bu bağın kurulması nesiller arası ruh halini de ortaklaştırıyor. Seyircilerin boğazlarının düğümlendiği anlar göz yaşı olarak döküldü. Anlatımın güçlü kurgulanan dili, oyuncuların inandırıcı oyunculuğu ile kurtuluş savaşı ve kahraman Türk milletinin bağımsızlık inancı tam olarak sahnelendi demek mümkün.

Cumhuriyetin 2. yüzyılında Mustafa Kemaller geliyor dedirten başarılı bu oyunu, oyuncuları, Esra hocayı tebrik etmekte biz seyircilere düşüyor.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL